Küresel ekonomide yaşanan yavaşlama, birçok ülkede teknik resesyon sürecine yol açarken, uzmanlar bu durumun geçici olduğu ve 2025 yılı itibarıyla toparlanmanın başlayacağı görüşünde. Özellikle faiz oranları ve enflasyon seviyelerindeki düşüş beklentisi, piyasalar için umut verici bir sinyal olarak görülüyor.
Ekonomistler, 2024 yılında uygulanan sıkı para politikalarının etkilerinin 2025 yılı itibarıyla hissedileceğini belirtiyor. Yüksek faiz oranları, ekonomik aktivitede yavaşlamaya neden olsa da, enflasyonun kontrol altına alınması sürecini hızlandırdı. IMF ve OECD tarafından yapılan projeksiyonlara göre, 2025 yılında küresel enflasyon oranlarının %2,5-3 seviyelerine gerilemesi, merkez bankalarının faiz indirimlerine başlamasına olanak tanıyabilir.
Türkiye’de de benzer bir beklenti söz konusu. Ekonomistler, yüksek faiz oranlarının 2024 sonunda zirve yapmasının ardından, 2025 yılında kademeli olarak düşebileceğini ifade ediyor. Enflasyonda ise 2024’te uygulanan sıkı para politikalarının etkisiyle yavaşlama bekleniyor. Özellikle, enerji maliyetlerindeki düşüş ve gıda fiyatlarındaki istikrarın, enflasyonu aşağı çekebileceği belirtiliyor.
Ancak, uzmanlar, faiz ve enflasyon düşüşünün hızının, jeopolitik gelişmeler, enerji fiyatları ve tedarik zinciri dinamiklerine bağlı olacağını vurguluyor. "Eğer küresel piyasalarda istikrar sağlanırsa, 2025 yılı hem Türkiye hem de dünya ekonomisi için bir toparlanma yılı olabilir" diyen analistler, yapısal reformların bu süreci hızlandırabileceğini ifade ediyor.
Yatırımcılar ve hanehalkı için 2025, ekonomik dengelerin yeniden sağlandığı bir yıl olabilir. Ancak, belirsizliklerin etkisi altında, dikkatli bir ekonomik planlama süreci önemini koruyor.